Geçtiğimiz yaz, babam, kardeşim ve ben Türkiye'nin güneydoğusunda yer alan, tarihi ve doğal güzellikleriyle ünlü bir bölgeye, fosil avcılığı macerasına çıktık. Hedefimiz: 66 milyon yıl önce nesli tükenen ve fosilleri günümüzde değerli bir taş olan amonitleri bulmaktı.
Amonit fosilleri, Türkiye'nin bazı bölgelerinde, özellikle de Toros Dağları'nın eteklerinde bulunan tortul kayaçlarda sıkça rastlanan bir buluntu. Bu bölge, milyonlarca yıl önce denizlerle kaplıydı ve o döneme ait deniz canlılarının fosilleriyle doludur.
Avcılığa başlamadan önce, bölgedeki yerel rehberlerden bilgi aldık. Onlar bize hangi bölgelerde amonit bulma olasılığımızın daha yüksek olduğunu, hangi kayaç türlerini aramalı olduğumuzu ve güvenlik önlemlerini anlattılar.
Hazırlıklarımızı tamamladıktan sonra, rehberimizin belirlediği bir alana doğru yola koyulduk. Bölge, çorak ve engebeli bir araziye sahipti. Günlerce arama yaptık, kayaçları inceledik ve fosillerin izini sürdük. En sonunda, umutlarımızı kaybetmeye başladığımızda, küçük bir kaya parçasının altında güzel bir amonit fosili bulduk. Çok heyecanlandık! Bulduğumuz fosil, yaklaşık 10 santimetre çapında ve iyi korunmuş bir amonit kabuğuydu.
Avcılığın geri kalanında, daha küçük amonit fosilleri ve diğer deniz canlılarının fosillerini de bulduk. Bulduğumuz her fosil, geçmişin izlerini taşıyan ve bize milyonlarca yıl öncesine götüren bir hazineydi.
Fosil avcılığı, sadece bir macera değil, aynı zamanda geçmişe yolculuk ve doğanın harikalarını keşfetmekti. Bu deneyim, bize tarihin ve doğanın gücünü bir kez daha hatırlattı. Türkiye'nin doğal güzellikleri ve tarihsel zenginliği, fosil avcılığı tutkunları için benzersiz fırsatlar sunuyor. Eğer siz de bu heyecan verici maceraya atılmak istiyorsanız, Türkiye'nin fosil yataklarını keşfetmek için doğru zaman şimdi.
